Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) öğretim üyemizin editörlüğünü yaptığı, “Muş Yöresine Ait Geleneksel Oyunlar” kitabı yayımlandı. Geleneksek oyunları hatırlatma düşüncesi üzerine temellenen kitap; “dudu hal, gelli, holoç, kayışa bi run, pırez, riz, soldız, tahme, tevşe ve yüzük oyunları“ gibi Muş’a ait 73 oyunu ilk defa kuralları ve görselleri ile birlikte kayıt altına alarak okuyucuyla buluşturdu.
BESYO Dr. Öğr. Üyesi Metin Karayol’un editörlüğünü üstlendiği ve aynı zamanda yazarlığını yaptığı “Muş Yöresine Ait Geleneksel Oyunlar” kitabı raflardaki yerini aldı. BESYO Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ömer Kaynar ile Doç. Dr. Talha Murathan’ın da yazar kadrosunda yer aldığı kitap, hem eğitimciler hem de aileler için unutulan geleneksek oyunları hatırlatma düşüncesi üzerine temelleniyor. Kitap, günümüzdeki teknoloji gelişmelerin ve ekonomik imkânların artması, refah seviyesinin yükselmesi ile birlikte unutulmaya yüz tutan kültürel zenginliğin bilinirliğini artırma misyonunu da üstleniyor. Geleneksel oyunların kuralları ve görselleri ile birlikte ilk defa kitap haline dönüştürülerek kayıt altına alındığı kitapta “dudu hal, gelli, holoç, kayışa bi run, pırez, riz, soldız, tahme, tevşe ve yüzük oyunları“ gibi oyunların da yer aldığı 73 oyun bulunuyor. Kayıt altına alınan oyunlar, çocukların sokakta, bahçede veya evde oynayabileceği oyunlar ile gençlerin ve yetişkinlerin zaman geçirmek ve eğlenmek için oynadıkları oyunlardan oluşuyor. Oldukça titiz bir çalışmanın ürünü olan kitabın, bu konu üzerine hem Muş’ta hem de bölgede yapılacak olan araştırmalara öncülük etmesi ve literatüre katkı sağlaması amaçlanıyor.
Değişen oyun kültürü vurgusu
Kitabın editörlüğünü yürüten ve aynı zamanda yazarlığını yapan Dr. Öğr. Üyesi Karayol, Muş’un birçok medeniyete ev sahipliği yapmasının ve birçok kültürü içinde barındırmasının kitabın hazırlanma sürecine katkı sağladığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Teknoloji, yaşam ve çalışma koşullarını olduğu kadar çocukların oyun şekillerini de değiştirdi. Bir zamanlar mahallenin boş alanlarında koşup oynayan çocukların yerine artık evlerinde saatlerce bilgisayar başında ya da tabletlerle oturup beden gücü harcamadan oyun oynayan çocuklar görüyoruz. Eğitimciler sürekli, eskiden sokakta oynanan ve artık geleneksel olarak tanımlanan oyunların, çocukların eğitimi ve kişiliği üzerindeki olumlu etkilerini anlatıyor. Aileler de çocuklarının sokakta oynayabileceği oyunları araştırıyor. Bu ve buna benzer düşünceler bizi geleneksel oyunların gün yüzüne çıkarılarak derlenmesi ve kitabımızın hazırlanması konusunda cesaretlendirdi. Kitabın hazırlanma sürecinde bizi destekleyen Muş Alparslan Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Komisyonu’na, Muş halkına, Muş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne, BESYO akademik, idari personeli ve öğrencilerine teşekkür ederim. Ayrıca kitabın son halini almasında titizlikle çalışan yazarlarımız Doçent Dr. Ömer Kaynar ve Doçent Dr. Talha Murathan’a ve desteğini her zaman hissettiğimiz Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’a teşekkürlerimizi sunuyorum.”
“Görsel ve tiyatral bir çalışmaya başlamak istiyoruz“
Alanyazına katkı sunması beklenen çalışma hakkında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, kitabın okuyucuyla buluşmasından mutluluk duyduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:
“Üniversitemizin Bilimsel Araştırma Proje Birimi birimi tarafından desteklenen çalışmanın gün yüzüne çıkmış olmasından dolayı çok mutluyum. Başta editörümüz Metin Karayol hoca olmak üzere emeği geçen tüm akademisyenleri tebrik ediyorum. Yerelden katkı sunan kurum ve kuruluşlarla araştırmacılara ve saygıdeğer Muş halkına teşekkürlerimi iletiyorum. Bir de müjdeli haber vermek istiyorum. Nasip olursa kitapta yer alan oyunlarla ilgili üniversitemizde görsel ve tiyatral bir çalışmaya da başlamak istiyoruz. Böylece Muş’un geleneksel çocuk oyunları her açıdan kayıt altına alınmış olacak ve yıllar sonra çocuklarımız ve torunlarımız, babalarının ve dedelerinin çocukken hangi oyunları, nasıl oynadıklarını görebilecekler. Esasen bir üniversitenin şehre sunabileceği en büyük katkılardan birisi de o şehrin sosyo-kültürel zenginliklerini ve tarihsel kazanımlarını ortaya çıkarmak ve onları ölümsüzleştirmek değil midir? Bugüne kadar pek çok çalışmamızda olduğu gibi bu projemizde de gerçekleştirmiş olduğumuz şey budur aslında.”
Haber: Yunus Top
Fotoğraf: Osman Gökarslan