Muş Alparslan Üniversitesi
 
Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programı Açıldı

 

Üniversitemiz, lisansüstü programlarına bir yenisini daha ekledi. Çağın gözde alanlarından birisi olan ‘‘Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programı’’ akademik hayatına başladı. Bu yıl ilk defa öğrenci alan lisansüstü programa çok yüksek sayıda başvuru yapıldı. 25 öğrenci programa kayıt yaptırmaya hak kazandı. 


Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Taha Durmuş, konu hakkında açıklamalarda bulundu. Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programının çağımızdaki önemiyle ilgili konuşan Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Taha Durmuş’un ifadeleri şu şekilde: ‘‘Yirminci yüzyılın ilk yarısında tecrübe edilen iki cihan harbi ve sonrasında oluşturulan çift kutuplu dünya düzeni uluslararası kuruluşlarla şekillendirilmiş ve devletlerin birbiriyle olan ilişkileri görece daha hukuki bir boyut kazanmıştır.  Teknolojinin hızlı gelişmesi ulus devletleri birbirine sıkı sıkıya bağlamış, siyasi, iktisadi ve askeri entegrasyon zorunlu hale gelmiştir.  Dünya barışını tesis, ekonomik ve sosyal iş birliğini geliştirme ve uluslararası hukuku hakim kılma saikiyla Birleşmiş Milletler’in kurulması, uluslararası ticareti yaygınlaştırmak için önce GATT ve daha sonra Dünya Ticaret Örgütü’nün kurulması, Batı Bloku tarafından Sovyetler Birliği’ne karşı NATO’nun kurulması ve Avrupa devletlerinin ise önce Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, ardından Avrupa Ekonomik Topluluğu ve sonunda Avrupa Birliği adı altında yapılanmaları uluslararası ve bölgesel entegrasyonlara örnek verilebilir. Ulus-devlet vasfını kazanmasının ardından Türkiye 1980 yılına kadar ithal-ikameci ve görece dışa kapalı iktisat politikalarını uygulamıştır.  Bununla beraber, Türkiye, gerek stratejik coğrafyasının öneminden gerekse tarihsel özgüveninden dolayı uluslararası alandaki gelişmeleri hep yakından takip etmiş, uluslararası kuruluşlara gecikmeden üye olmuş (BM, IMF, NATO, OECD) ve stratejisini günün şartlarına göre belirlemiştir.  1980 sonrası dönemde ise Türkiye ithal ikameci ekonomi politikalarını terk edip ihracat odaklı ekonomi politikasını benimsemiş ve dışa açılmaya başlamıştır.  Bu dönemden sonra uluslararası ilişkiler salt güvenlik ekseninden çıkmış ve Türkiye’de üretilen ürünler için pazar arayışları, Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım çekme, ve dünyadaki tedarik zincirinin önemli bir halkası haline gelme Türk politika yapıcılarının ve diplomatların önceliklerinden biri haline gelmiştir.  Özellikle 2000’li yıllarda yakaladığı ivme ile Türkiye, bugün önemli bir dış ticaret hacmine ve yabancı yatırım seviyesine ulaşmış ayrıca tedarik zincirinin dışlanamaz bir halkası haline gelmiştir.  Bu motivasyon sayesinde, Türkiye diplomatik ağını hızla artırmış ve dünyada en yaygın diplomatik ağı olan ilk 5 ülke arasına girmiştir.  Bu ekonomik başarı ve gelişen diplomatik ağ, Türkiye’nin mevcut öz güvenini artırmış ve pro-aktif bir dış politika uygulamasını sağlamıştır. Artık Türkiye bölgesel ve küresel anlamda ciddi hedefleri olan ve bu hedeflere ulaşmada oldukça muktedir, oyun kurucu bir ülkedir.  Kuşkusuz, bu hedeflere ulaşabilmek için nitelikli insan kaynağına ihtiyaç vardır.  Türk siyasi tarihi ve ekonomik gelişimi, uluslararası politika, uluslararası iktisadi gelişmeler ve uluslararası hukuk eğitimini almış personele akademide, özel ve kamu sektörlerinde ihtiyaç giderek artmaktadır.’’


Akademide, özel ve kamu sektörlerinde personel ihtiyacına cevap verecek


Uluslararası İlişkiler Tezli Yüksek Lisans programının açılmasının akademide, özel ve kamu sektörlerinde personel ihtiyacına cevap vereceğini söyleyen Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Uluslararası İlişkiler Tezli Yüksek Lisans programımız söz konusu ihtiyaca cevap verecek niteliktedir.  Programımızın en önemli amacı, mezunlarımızın dış dünya ile tamamen entegre olmasını sağlamaktır.  Öğrencilerimiz, akademik gelişmeleri takip edebilmelerinin ve literatüre sunacakları katkıların yanı sıra, uluslararası sistemin yapısı ve küresel dünyadaki trendleri anlayabilen, günümüz rekabet ortamında hem çok uluslu şirketlerde hem de özellikle yerli üretim yapan ihracat odaklı sektörlerde görev alabilecek, stratejik konularda karar verebilecek ve bu kararları uygulayabilecek, uluslararası sözleşmeleri oluşturacak, taraflar arasında oluşabilecek anlaşmazlıklarda çözüm ihtimallerini değerlendirebilecek ve ilgili kararı uygulatabilecek uzmanlar olacaklardır.  Bu birikimlerle Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans programından mezun olan öğrencilerimiz, Muş başta olmak üzere, Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınmasına da katkı sağlayacak ve bölgenin hem diğer bölgelerle hem de dünya ile ekonomik, sosyal ve kültürel entegrasyonunu hızlandıracaktır.’’


Emeği geçenlere teşekkür etti


Durmuş sözlerini şu şekilde noktaladı: ‘‘Programın açılmasında desteklerini esirgemeyen Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat Hocamıza şükranlarımı sunuyorum.  Ayrıca, bu süreçte İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde dekan olarak görev yapmış olan Sayın Prof. Dr. Abdullah Kıran’a, Sayın Prof. Dr. Ömer Faruk Altunç’a ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı kurucu Başkanı olarak programın iskeletini oluşturan Sayın Prof. Dr. Murat Aktaş’a bizleri cesaretlendirdikleri ve bizlerden yapıcı eleştirilerini esirgemedikleri için ayrı ayrı  teşekkür ediyorum.’’