Muş Alparslan Üniversitesi
 
Fuat Sezgin ve İslâm Bilim Tarihi Paneli Düzenlendi

Üniversitemizde, 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı etkinlikleri kapsamında “Fuat Sezgin ve İslâm Bilim Tarihi” başlıklı bir panel düzenlendi. Sabahattin Zaim Konferans Salonunda, Felsefe Bölümünden Doç. Dr. Hacı Mustafa Açıköz’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Prof. Dr. Sezgin’in, İslâm bilim tarihi çalışmalarına sağladığı katkılar konuşuldu.
 
Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Kırımoğlu, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Alican, Selçuklu ve Malazgirt Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Bahattin Çatma, akademisyenlerimiz ve öğrencilerimizin ilgi gösterdiği panelde ilk sözü, İbn Haldun Üniversitesinden Dr. M. Fatih Çalışır aldı. Kurulum sürecinde görev yaptığı, Gülhane Parkı içindeki Has Ahırlar Binasında, 25 Mayıs 2008'de hizmete giren İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesini görseller eşliğinde tanıtan Dr. Çalışır, zannedildiğinin aksine 17. yüzyılda İslam medeniyetinin bilimsel manada gerileme yaşamadığını, bunun en büyük delilinin de o dönemde kaleme alınan eserler olduğunu ifade etti. 
 
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinden Dr. Galip Çağ, “Nasıl Fuat Sezgin Olunur?” başlıklı sunumunda Prof. Dr. Sezgin’in hayatından kesitler ile genç akademisyenlere ve akademisyen adaylarına dair tespitlerini aktardı. Prof. Dr. Sezgin’in yetişme sürecinde hocası ile ilişkileri ve sonrasında akademik hayatına dair öne çıkan özellikleri dile getiren Dr. Çağ, dil öğrenimi, zaman disiplini ve okuma kültürüne dair verdiği örneklerle Prof. Dr. Sezgin’i örnek bir akademisyen ve şahsiyet yapan özellikleri sıraladı. 
 
Dr. Çağ, sözlerini Prof. Dr. Sezgin’den yaptığı şu alıntı ile bitirdi: “Şunu söyleyeyim; ben bunu 30 sene evvel yazamazdım. Bu 50-55 senenin birikiminin bana bıraktığı bilgilerin bir kısmı. Ben 55 yıldan beri İslam Bilimler Tarihiyle uğraşıyorum ve sürekli bir şeyler öğreniyorum. İnsan hayatında sürekli öğrenmek çok mühimdir. Mesela bir işe başladıktan sonra, bir hafta sonra, insanın kendi kendisine sorması lazım, ‘Bu hafta ben bir şey öğrendim mi?’ diye. Bazen seyahatlerde olduğum zaman o hafta bir şey öğrenemedim gibi gelir bana! Evet… Aşağı yukarı her gün bu soruyu kendime soruyorum. Her gün alıştığım için, her gün soruyorum. Zaten çalışmadığım zaman sormama lüzum yok.“
 
Panelin son konuşmacısı Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Utku, Prof. Dr. Sezgin’in çalışmalarından yola çıkarak İslam biliminin durağanlaşması ya da donuklaşması konusuna değindi. Prof. Dr. Sezgin’in de sıklıkla ifade ettiği kompleks sorununu bilim felsefesinin temel dinamiklerinden yola çıkarak açıklayan Prof. Utku, donuklaşmanın sebeplerini ortaya koyarken dönemin şartlarına ve o dönemde ortaya konan eserlere dikkat çekerek kemiyet ile keyfiyet arasındaki farka dikkat çekti. 
 
Soru cevap bölümüyle biten etkinliğin sonunda panelistlere katılım belgelerini Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer takdim etti.