Muş Alparslan Üniversitesi
 
Öğrencilerimiz Geleneksel Türk Okçuluğu Eğitimi Aldı

Üniversitemiz Okçuluk Topluluğu üyesi öğrencilerimiz, Okçular Vakfı’nın, “Türk Okçuluğu Üniversitede” projesi kapsamında 11 üniversiteden 50 üniversite öğrencisiyle birlikte beş gün süren "Geleneksel Türk Okçuluğu" eğitim programına katıldı. 
 
Okçuluk Topluluğu Danışmanı Dr. Esra Çıplak, Geleneksel Türk Okçuluğu eğitimine katılan Serdar Gündoğdu, Umut Yalçın, Muhammed Eren Ortakaya, Yusuf Salmazzem ve Beytullah Çelebi isimli öğrencilerimizin, profesyonel bir ekipten aldıkları teorik ve uygulamalı eğitimde öğrendiklerini, diğer arkadaşlarına da aktaracağını söyledi. 
 
Dr. Çıplak, ilki geçen yıl düzenlenen ve kendisinin de katıldığı Geleneksel Türk Okçuluğu eğitimlerinde okçuluğun sadece teknik yönü üzerinde durulmadığını söyledi. Söz konusu eğitimde ok ve yay kültürünün adap yönüyle de ele alındığına dikkat çeken Dr. Çıplak, “Okmeydanı Okçular Tekkesinin manevi iklimi ve vakfın misafirperverliği ile özgün bir karaktere sahip olan bu eğitimin faydası, üniversitemizin müsabakalarda temsil edilmesi ve öğrencilerimizin elde edecekleri başarılarla tezahür edecektir.” dedi.
 
Öğrencilerimiz Ok Yapımını Öğrendi
Tarih Bölümü öğrencimiz, Okçuluk Topluluğu Başkanı Serdar Gündoğdu Geleneksel Türk Okçuluğu eğitimine, Okçular Vakfı’nın daveti üzerine üniversitemiz adına 28 Ocak - 1 Şubat tarihleri arasında katılarak; geleneksel yay kullanımı, yay çeşitleri, yayın ve okun bölümleri, yayların ve okların malzemeleri ve yapım aşamaları hakkında bilgi alarak, ok yapımını bizzat gerçekleştirdiklerini söyledi.
 
Okçular Vakfı’nın yurt içindeki ve dışındaki çalışmaları, puta okçuluğu, menzil okçuluğu ve geleneksel okçuluğun yaygınlaşması için yürüttüğü çalışmaların da anlatıldığı eğitimlerde, okçuluğun tarihi gelişimi, önemli kemankeşler ve kemankeşlik terimleri hakkında bilgi sahibi olduklarını ifade eden Gündoğdu, “Ankara, Afyonkarahisar, Antalya, Bitlis, Erzurum, Karabük ve Konya illerindeki üniversitelerinden arkadaşlarla birlikte bu faydalı eğitime katılma fırsatını bize de sundukları için Okçular Vakfı’na, Rektörümüz Fethi Ahmet Polat’a, bize her konuda öncülük eden topluluk danışmanımız Dr. Esra Çıplak’a, antrenörlerimize ve bütün vakıf personeline teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
 
Tarih Bölümü öğrencimiz, Okçuluk Topluluğu üyesi Umut Yalçın’ın “Geleneksel Türk Okçuluğu” eğitimine ilişkin izlenimleri: “Bir haftalık Geleneksel Türk Okçuluğu eğitim programına Muş Alparslan Üniversitesi adına iştirak ettik. Okçular Vakfı’na girdiğimiz ilk andan itibaren çok sıcak bir yaklaşımla karşılandık; diğer üniversitelerden gelen arkadaşlarla tanıştık ve iki erkek, bir de kızların oluşturduğu sınıf olmak üzere üç sınıfta hemen eğitime başladık.
 
Eğitimin ilk günü ile son gününü kıyasladığımda bana son derece katkısının olduğunu söyleyebilirim. Konakladığımız yer ve eğitim aldığımız alan oldukça güzeldi. Eğitim boyunca Okçular Vakfı yöneticileri ile de tanışma fırsatımız oldu. Eğitimimizin ilk gününün akşamında Vakfın genel kurul üyesi Yusuf İmamoğlu ile bir araya gelerek hasbihal ettik.
 
Vakıftaki eğitimciler alanlarında son derece bilgiliydi. Mümkün mertebe hocalara hususi sualler sorduk. Aldığımız her cevapla kendimizi biraz daha düzelttik. Beş günlük eğitim süresince günlük olarak ortalama 4-5 saat talim gördük. İlk olarak ısınma hareketleri sonra açma ve germe hareketleri yaparak vücudumuzu atış yapmaya hazırladık. Atış yapmadan önce gerekli taktik, teknik ve direktifleri antrenörlerimizden alarak atışlara geçtik. Eğitim süresince bir faaliyet yapılmadan önce toplanıp istişare edilerek bizlerin de fikrinin alınması benim ayrıca hoşnut olduğum bir uygulama oldu.
 
Son iki günde, arkadaşlarla aramızda ufak çaplı bir yarışma yaptık. Her grupta iki kişi olmak kaidesiyle 7-8 grup olarak yarıştık. Benim grubum ilk turda ikinci, ikinci turda ise birinci oldu. Bu sonuçlar benim için mutluluk vericiydi.
 
Okçular Vakfında almış olduğumuz eğitimin hatırası olarak bizlere Katılım Belgesi verdiler ve kitaplar hediye ettiler. Hediye ettikleri kitaplar arasında daha önce almak isteyip de alamadığım kitaplar olmasına ayrıca çok sevindim. Aldığımız eğitim gerçekten verimliydi ve Okçular Vakfı da bizleri çok iyi bir şekilde ağırladı. Bu eğitim sürecinde üzerimizde emeği olan herkese teşekkür ederim.”
 
Hemşirelik Bölümü öğrencimiz, Okçuluk Topluluğu üyesi Muhammed Eren Ortakaya’nın “Geleneksel Türk Okçuluğu” eğitimine ilişkin izlenimleri: “Eğitime katıldığımız ilk günden itibaren, Sultan Alparslan’ın diyarından geldiğimiz için bize özel bir ilgi gösterildi. Gerek çalışma ortamımız gerek konakladığımız mekân, gayet güzel ve yeterliydi. Vakıf yetkilileri bizim üniversitedeki geleneksel okçulukla ilgili ihtiyaçlarımızı, görüşlerimizi dinleyip imkânlar ölçüsünde ellerinden gelen desteği vereceklerini söylediler.
 
İlk gün, tanışma, sınıflara ayrılma, derece ve teknik yeterliliklerin belirlenmesi, bizim geleneksel okçuluk hakkındaki görüşlerimizin dinlenmesi ile tamamlandı. İkinci gün, oklarda kullanılan malzemeler hakkında bilgi verildi ve teknik becerisi yeterli olanlar uzun mesafe atışlara başladı. Üçüncü gün, Okmeydanı Okçular Tekkesi’nin gezdirilmesi, müzenin tanıtılması, Okçuluk Araştırmaları Enstitüsünde Türk okçuluğunun tarihi hakkında hasbihal edilmesi ve seri atışlar şeklinde devam etti.
 
Dördüncü gün, isteğimiz üzerine her üniversiteden bir veya iki temsilci atölyede ok yapımı hakkında bilgi almak için atölye derslerine başladı. Ben de bu atölye derslerine katılma fırsatı buldum. Önce kullanılan malzemeler sonra da ok çeşitleri olan menzil okları, darp okları, puta okları tanıtıldı. Ok yapımında kullanılan temren çeşitleri, gez çeşitleri, tüy çeşitleri, tutkal ve yapıştırıcı malzemeler, vernikler; bu malzemelerin neden kullanıldığı, ok atılırken yaptıkları etkiler, oka ivme kazandırmak için verilen şekiller üzerinde duruldu. Daha sonra herkesin kendi okunu yapması sağlandı ki bu benim için çok güzel bir deneyimdi.
 
Beşinci gün öğleden önce, adi gez yapımı anlatıldı ve herkesin yapması sağlandı. Adi gez yaparken sedir ağacının yontulması sonucu açığa çıkan koku ve bu anda hissettiğim mutluluğu tarif etmem mümkün değil. Öğleden sonra İstiklal Caddesi’nde yürüyüş ve Galata Kulesi gezisi yapıldı. 
 
Sonuç olarak hem atış talimlerinin ve atölye derslerinin, hem de başka şehirlerden gelen okçu arkadaşlarla ve Vakıf yetkilileriyle tanışmanın ve tabii ki gezilerin bana çok faydasının olduğunu düşünüyorum. Bize bu güzel imkânı sağlayan Vakıf yetkililerine ve bize elinden gelen desteği esirgemeyen Dr. Esra Çıplak hocama teşekkürü borç bilirim.”