Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Tekirdağ Valiliğine atanan Vali Aziz Yıldırım onuruna Muş Öğretmenevinde düzenlenen veda programına katıldı. Vali Yıldırım için üniversitemiz Konukevinde de Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. İbrahim Erdoğan, Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer, Prof. Dr. Yaşar Karadağ ile Genel Sekreterimiz Harun Demir’in katıldığı bir kahvaltı programı düzenlendi. 

Vali Yıldırım için düzenlenen veda programlarında Garnizon Komutanı Albay Atilla Terzioğlu, Belediye Başkanı Feyat Asya, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İl Jandarma Komutanı Albay Bülent Baykal, protokol üyeleri, parti temsilcileri, kurum müdürleri, ilçe ve belde belediye başkanları ve STK temsilcileri hazır bulundu.

Muş Öğretmenevinde, Vali Yıldırım’ın özgeçmişinin okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Vali Yardımcısı Abdulkadir Okay’ın, Belediye Başkanı Feyat Asya’nın ve Vali Yıldırım’ın yaptığı konuşmalar ile devam etti. Vali Yıldırım için hazırlanan videonun izletildiği program, vedalaşma ile sona erdi.

Prof. Dr. Polat, Vali Yıldırım’a Tablo Hediye Etti
Üniversitemizin Konukevinde düzenlenen kahvaltı programı öncesinde Vali Yıldırım’ı makamında ağırlayan Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, kendisine akademisyenlerimizden Öğr. Gör. Hasan Fahri Tan’ın aşağıdaki dizelerinin, Hattat Halil İbrahim Alperen tarafından Osmanlı Türkçesiyle yazıldığı ve Öğr. Gör. Selahattin Aslan’ın tezhibini yaptığı tabloyu hediye etti:

Kim ki bekletir seni bir gün bâb-ı devlette
Hak da bekletsin ânı o gün bâb-ı rahmette
Kim de âsân iderse müşkilini; ânı da
Dû cihanda komasun nola derd-ü mihnette

Kahvaltı sonrasında bir konuşma yapan Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, uçsuz bucaksız yeryüzü, hazzetmediğimiz insanlarla fincan gibi daracık bir yerdir; ama dostlarla bir arada, iğne deliği bile meydan olur, şeklindeki Arap atasözünü hatırlatarak, “Mekânların şerefi o mekânlardaki insanlardan kaynaklanır. Muş’u, kısa bir müddet bile uzak kalsam, Sayın valimiz gibi çok güzel dostlara sahip olduğum için özlüyorum.” dedi. 

Prof. Dr. Polat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl ki bir orkestra şefinin çubuğunu sallama şekline göre müzik hareketlenir, durur, tekrar canlanır; bizim de Muş’ta orkestra şefimiz sayın valimiz olmuştur. Allah kendisinden razı olsun. Üniversitemizin nasıl gelişmesi gerektiği konusunda bize hem ufuk çizdi hem yön gösterdi. Bu anlamda kendisinden çok istifade ettik. Daha önemlisi, yönetişim denen uygulamanın nasıl olması gerektiğini sayın valimizden öğrendik. 

“Tekirdağlılara gıpta ediyorum.”
Sayın valimizin merhume eşi Selma Hanımefendiyi rahmetle ve hayırla yâd etmek istiyorum. Kısa bir müddet tanışıklığımız olsa da bizi daima, adeta ailenin bir ferdi gibi ağırladı; yabancılık çekmeden kendileriyle ailece görüştük. O istikamette yaptığımız bütün seyahatlerde Düzce’ye uğrayarak kabrini ziyaret ediyor ve kendisine Muşluların selamını iletiyorum. Rabbim inşallah valimizle bizim buradaki dostluğumuzu ebedi âlemde de daim eylesin. Ben sayın valimle ailece cennet komşusu olmayı çok arzu ederim. Çünkü biz onun dostluğundan her zaman hayır gördük. 

Tekirdağlılara gıpta ediyorum. Böyle değerli bir vali kazandıkları için onlar adına çok seviniyorum. Bedenen uzak olacağız belki ama manen yakınlığımız devam edecek. İnşallah en kısa sürede oradaki makamında da kendisini ziyaret edeceğiz. 

Bir hadisi şerifte, ‘Ameller niyetlere göredir.’ buyruluyor. Yani gönüller bir olunca, niyetler bir olunca; menziller, konaklar, makamlar hakikaten geçici duraklardır. Bizim niyetimiz, ruhumuz, gönlümüz, irademiz her zaman sayın valimizle beraber olacak. Resmi anlamda konuşmuyorum, sayın valimizin her talebi bundan sonra da bizim için emir mahiyetindedir. Cenab-ı Hak sizden razı olsun. İnşallah ileride sizin riyasetinizde tekrar birlikte çalışmayı rabbim bizlere nasip etsin. Üzerimizde çok hakkınız var, lütfen bizlere hakkınızı helal ediniz.”

“Yöneticiler arasındaki ilişkiler ne kadar iyiyse kurumlar arasındaki ilişkiler de o kadar iyidir.”
Prof. Dr. Polat’ın konuşmasının ardından programa katılanlara hitap eden Vali Yıldırım ise şunları söyledi: “Sayın rektörümüze teşekkür ediyorum. Kendisinden, gerek insani anlamda gerek bilgi anlamında ve gerekse de yöneticilik anlamında çok şey öğrendim. Hem âlim hem fazıl bir insan olarak tanıdım kendisini. Pek çok insan tanıyoruz ama hocamın yeri gönlümde ve hafızamda bir başkadır. 

Üniversiteyle genel idarenin arasındaki ilişkiler çoğu yerde Muş’ta olduğu kadar samimi değildir. İnsanlarla kurumların arasındaki ilişkinin samimi ve iyi olması yöneticilerin arasındaki ilişkinin seviyesiyle doğru orantılıdır. Yöneticiler arasındaki ilişkiler ne kadar iyiyse kurumlar arasındaki ilişkiler de o kadar iyidir. 

Hepinizden Allah razı olsun. Herhangi bir yüksünme olmaksızın beni uğurlamaya gelmeniz, gönlünüzün güzelliğini; aramızdaki hissiyatın ne denli güçlü olduğunu gösterir. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Hakkımda söylenen güzel şeyleri ne kadar hak ettiğimi bilmiyorum ama en azından sizin söylediğiniz kadar iyi biri olmaya gayret ediyorum. İnşallah kalan ömrümüzde de bu tür güzellikler hep var olur. Ben sizleri gönlüme yazdım. Bulunduğum yerlerde karınca kararınca yapabileceğim şeyle olursa sizler adına, kendimi hakikaten çok mutlu hissederim. Çünkü Muş’ta tanıdığım arkadaşlar benim için çok farklı. 

“Muş’tan ayrıldığıma şükürler olsun ki sevinmiyorum.”
İçeceğimiz su nerede ve ne kadarsa onu alırız ama Muş’tan ayrıldığıma şükürler olsun ki sevinmiyorum. Ya bir de sevinecek bir durumumuz olsaydı? Bu hepimiz için çok kötü olurdu. Buradan giderken sevinmiyorum çünkü çok değerli ve güzel dostlar edindim. Buradan giderken sevinmiyorum çünkü çok güzel bir coğrafyası var. Buradan giderken sevinmiyorum çünkü çok güzel bir üniversitemiz var. 

Belediye, adliye, garnizon, emniyet, jandarma, sağlık, milli eğitim, müftülük ve diğer bütün kurumlarımızdaki arkadaşlarımdan Allah razı olsun. Hep birlikte olup Muş’a hizmet etme; kavga etmek yerine en çok uzlaşacağımız noktalar nelerdir diye bakma gayretinde olduk. Yoksa insanlar çatışacakları, çekişecekleri, ayrışacakları noktaları bulmakta zorluk çekmezler. Önemli olan birleşilecek noktaların çoğaltılmasıdır. İşte bunu sağlayabilirsek biz oluruz ve bu memlekete hizmet etmiş oluruz. O açıdan bu tür buluşmaları düzenli olarak gerçekleştirmek lazımdır. Hizmetlerin daha kaliteli ve bereketli olması için bu tür birlikteliklerin sürekli hâle getirilmesi önem arz ediyor. 

Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, Allah razı olsun. Tekirdağ’da bir kardeşiniz olduğunu biliniz. Ben hakkımı helal ettim, sizler de edin lütfen. Sağlıcakla kalın.”

Programın ardından bir süre davetlilerle sohbet eden Vali Yıldırım, daha sonra külliyemizden ayrıldı. Vali Aziz Yıldırım, 4 Kasım 2018 Pazar günü valilik binası önünde düzenlenen vedalaşma programının ardından Sultan Alparslan Havalimanından kalkan tarifeli uçakla Muş’tan ayrıldı.