Üniversitemiz Kariyer Günleri Programı kapsamında misafirimiz olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı hemşerimiz Erdal Bahçıvan, İstihdam İmkânları başlıklı bir konferans verdi. Prof. Dr. Sabahattin Zaim Konferans salonundaki programa Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat başta olmak üzere üniversitemizin akademik ve idari personelinin yanı sıra çok sayıda öğrencimiz de iştirak etti.
Konferans öncesi bir selamlama konuşması yapan Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, şunları söyledi: “Bugün çok mutluyum. Aktif ve yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Araştırma hastanesiyle ilgili iyi bir mesafe aldık. Geçen hafta Avrupa’nın en büyük lisansüstü çalışmalar kongresi üniversitemizde yapıldı. Bu hafta bir tarım ve hayvancılık çalıştayımız var. Önümüzdeki hafta da uluslararası nitelikte akademisyenlerin katıldığı 15 Temmuz konulu ve keyfiyetli bir sempozyumumuz olacak. Haziran ayında Muş Vakfı ile beraber Muş’un eğitim durumuyla alakalı dar kapsamlı bir çalıştay yapacağız. Daha sonra o çalıştaydan çıkan sonuçlarla nasipse Ekim ayı gibi bir sempozyum planlıyoruz. 25 Eylülde onkoloji kongresi olacak. Yine din felsefesi çalıştayı Muş’ta olacak. Türk Tarih Kurumu ile Malazgirt’le ve Muş’la alakalı birer sempozyumumuz olacak. Bu faaliyetlerin artarak sürmesini istiyoruz.
İkinci bir mutluluğum, bu toprakların çocuğu, ağabeyimiz Erdal Bahçıvan aramızda. Kendisi bize bir söz de verdi. Ziraat ve veterinerlik fakülteleriyle alakalı destek vereceklerini ifade ettiler. Onu burada misafir etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Dün rahmetli annesi adına Solhan’da yaptırmış olduğu bir ilkokulu ziyaret ettik hep birlikte ve çok duygulandık. Bugün hem mektepli hem de alaylı bir insanı dinleyeceğiz. Gençliğinden itibaren ticaretle uğraşan ve Türk sanayisine yön veren bir büyüğümüz kendisi. Dolayısıyla onu pürdikkat dinlemenizi ve sorularınızı da dikkatli sormanızı istiyorum. Kampüsümüzü teşrif ettikleri için üniversitemiz adına kendilerine teşekkür ediyorum.”
“Üreterek ve birikimlerimizi paylaşarak hizmet etmeye gayret ediyoruz.”
Plaket takdiminin ardından kürsüye çıkan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasına Muş’a göç eden muhacir bir aileye mensup olduğunu belirterek başladı. Rahmetli annesinin ve babasının mutluluğu Muş’ta bulduğunu ve burada evlendiklerini belirten Bahçıvan, ailesinin hüzünler, mutluluklar, yokluklarla örülü bir hayatın ilk adımlarını Muş’tan yola çıkarak attığını ifade etti. “Bu topraklar için üreterek ve birikimlerimizi paylaşarak hizmet etmeye gayret ediyoruz.” diyen Bahçıvan Muş’a karşı pozitif ayrımcılık yaptığını söyledi.
Üniversitemize ilk kez geldiğini vurgulayan Erdal Bahçıvan, “Rektörümüz tarafından davet edildiğimde büyük bir heyecanla ve memnuniyetle bu vazifeyi kabul ettim.” dedi. Üniversitemizin sahip olduğu imkânların büyük kentlerdeki ya da eski üniversitelerin çoğundan çok daha iyi olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, hem bu ortamı oluşturan kadroya teşekkür etti hem de öğrencileri sahip oldukları bu imkânı iyi değerlendirmeye davet etti. Bahçıvan, “Bunların hepsi bir emanet. Bu binalarda eğitim gören sizlersiniz. Lütfen değerini bilin. İnsanoğlu bazen başka imkânsızlıkları görmediği vakit elindekilerin hazzını çok fazla bilemeyebiliyor. Ben üniversitenizdeki imkânların Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğuna kefilim.” şeklinde konuştu.
“Pozitif oldukça Allah da kul da size yardım eder.”
Öğrencilere, “İçinizde bulunduğunuz dönemin ve yarınların sizi nereye götürdüğünü bilerek hayata bakmanız gerekiyor.” diye seslenen Erdal Bahçıvan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dünya dünden çok daha hızlı şekilleniyor. Geçmişin paradigmalarına, doğrularına çok fazla bağlı kalarak yarınları oluşturmak mümkün değil. Sizin neslinizin bizim neslimize göre önemli bir avantajı var. Bu çağa bilgi çağı deniyor. Bu salonda kimin cebinde akıllı cihaz yok desek herhalde pek az parmak havaya kalkar. O cihaz sayesinde, isteseniz 10 saniye içinde benim kim olduğumu öğrenebilirsiniz. Bu kadar net. Dünyada bilgiye en çabuk ulaşabilecek bir kaynağa sahip olmanız sizin en büyük avantajınızdır.”
Kariyer planlamasında hayal kurmanın önemini vurgulayan Erdal Bahçıvan, bundan 25 sene önce ülkemizde 8.000 meslek tanımı yapılırken günümüzde 12.000 adet meslek tanımı olduğunu söyledi. ABD’de ise meslek sayısının 32.000 olduğunu belirten Bahçıvan, teknolojik gelişmeler ve yeni ihtiyaçların yeni iş fırsatları doğurduğunu söyledi. Kötümser biri olmadığının altını çizen Erdal Bahçıvan, “54 yaşında bir abiniz olarak Dünyanın da Türkiye’nin de fırsatları doğru kullanmak hedefinde olan insanlar için kötüye gittiğini düşünmüyorum. Pozitif oldukça Allah da kul da size yardım eder. Hayatınız çok daha anlamlı olur.” dedi.
İşbirliği kültürünün genişlemesi hususunda da görüşlerini anlatan Erdal Bahçıvan, “Bizim neslimiz bir olmayı, beraber olmayı yeterince beceremedi. İnşallah sizler bunun önemini fark edip işbirliği yapmayı başaracaksınız. Şu sıralardaki yakınlıklarınızı, dostluklarınızı mümkün olduğu kadar birlikte üretmek, paylaşmak ve hayal kurmak temelinde ekip çalışmasıyla taçlandırınız.” şeklinde konuştu.
“Zorlukların bittiği noktada çözümler, krizlerin olduğu yerde fırsatlar başlar.”
Hayatı dolu dolu yaşamanın değerini hatırlatan Bahçıvan, “Hayat insanla var, hayat insanımızı anlayarak var. Hayat sadece toplantı salonlarında, kampüslerde değil. Hayat sokaklarda ve bizim hayatımız Türkiye’de, insanımızın içinde. Çarşıya çıkın, fakirle fukarayla konuşun. Sizi yarınlara taşıyacak hayalleri oluşturmanıza dönük en muhteşem fırsatlar sokaktan gelecektir.” dedi.
Büyük şehirlerin insanlara eskisi kadar büyük fırsatlar sunmadığını söyleyen Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaşadığınız şehirdeki fırsatların sizi yarınlara taşıyabileceğinin mutlaka bilincinde olmalısınız. Zorlukların bittiği noktada çözümler, krizlerin olduğu yerde fırsatlar başlar. Yaşadığımız şehirler eğer doğru hedeflerle, hayallerle hareket ederseniz büyük bir şehrin size vereceği ya da sizden alacakları bakımından size yarınlara yönelik çok daha kıymetli imkânlar sunabilir. Büyük şehirlerdeki ulaşım, gürültü, hayat pahalılığı gibi yaşama zorluklarını düşündüğünüz zaman o çok cazip gözüken büyük şehirde yaşama düşünün bir müddet sonra insanları girdaba sürüklediğini görüyoruz. Bugün İstanbul’da çocuğunu ancak Pazar günleri görebilen çok sayıda anne ve baba var. Daha küçük bir şehirde yaşamanın en büyük keyfi ailenizle, sevdiklerinizle öğle yemeğini yemeye gidip gelebilecek kadar yakın olmanızdır. Birbirimize yakın olabilmek kadar hayata huzurlu başlamak, trafikte saatler harcamamak gibi rakamlara yansımayan ama yıllar içinde değeri daha iyi anlaşılan hususlar var.”
Türkiye’de en ilgisiz insanların bile ezbere bildiği üç tarihe dikkat çeken Erdal Bahçıvan, bunların 1071, 1453 ve 1923 olduğunu belirtti. Bahçıvan şöyle konuştu: “Muş üç marka tarihten ilkinin adresidir. Böyle bir markaya sahiptir Muş. Buradan yola çıkarak hayal kurmaya davet ediyorum sizleri. Aynı şekilde mesela Japonların Suşi’sine alternatif olarak Muşi diye bir yemeği markalaştıramaz mıyız? Alın size bir başka hayal… Japonlar çiğ balığı markalaştırıp Dünyanın dört bir tarafında yedirebiliyorsa siz burada buna benzer bir marka çıkartabilirsiniz. Bakın size tarihten ve gastronomiden iki örnek verdim. Hayallerin sonu yok. Onun için yaşadığınız toprakların sunduğu fırsatlara dikkatle bakmalısınız. Allah kimseyi vatansız bırakmasın. Bu bakir coğrafyanın size Türkiye’nin de ötesinde büyük fırsatlar ve kaynaklar barındırdığına samimiyetle inanıyorum.”
Sözlerini tamamlarken hayatta en fazla kıymet verdiği iki değerin nefes almak ve nefes vermek olduğunu söyleyen Erdal Bahçıvan, “Biz sizlerden yarınlarda nefes bekliyoruz.” dedi.
Soru cevap faslıyla biten konferansın ardından Erdal Bahçıvan, Muş Öğretmenevinde de lise öğrencilerine yönelik kariyer konulu bir sunum yaptı. Daha sonra şehrimizden ayrılan hemşerimiz Erdal Bahçıvan’ı Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat havaalanından uğurladı.